Skip to content Skip to footer

Adamo ve Çeviride Kaybolmayan Duygular

12 Nisan Çarşamba akşamı İş Kuleleri sahnesinde anıların tazelendiği ve hafızalara yeni anıların eklendiği özel bir buluşma gerçekleşti. Ülkemizin müzikseverleriyle arasında güçlü bir bağ bulunan Salvatore Adamo ve orkestrası, dinleyicilerini nostaljik bir yolculuğa çıkardı.

İş Kuleleri sahnesi 12 Nisan Çarşamba akşamı anıların tazelendiği ve hafızalara yeni anıların eklendiği özel bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. 20.30’da sahne ışıklarının yanmasıyla birlikte Salvatore Adamo ve 8 müzisyenin eşlik ettiği orkestrası sahnedeki yerlerini aldı, 2 saatlik bir zaman diliminde İş Sanat dinleyicisini nostalji ve duygu yüklü bir yolculuğa çıkardı. Adamo, ülkemizin müzikseverleri için herhangi bir yıldızdan daha fazlası, bir nevi ‘eski dost’. Ülkemizde yeniden sahne almak ise Adamo için verdiği onlarca konser arasında bambaşka bir anlam taşıyor. 1964’te ilk kez Türkiye’ye gelmiş, eski Atlas sinemasında sahne almış. Henüz dünya çapında bugünkü ününe kavuşmamışken İstanbul’da verdiği bu konser, dinleyicilerin hafızalarında olduğu gibi Adamo’nun kariyerinde de özel bir yer kazanmış. ‘Tombe La Neige’ isimli şarkısı, Fecri Ebcioğlu’nun kaleminden Türkçe sözlerle buluşunca unutulmaz bir klasiğe; ‘Her Yerde Kar Var’ olarak bildiğimiz şarkıya dönüşmüş. Adamo’nun o yıllarda da Türkçe sözlerle seslendirdiği, Ebcioğlu’nun sözleriyle hafızalara kazınan şarkılara zamanla yenileri eklenmiş; ‘Karlar Düşer’e dönüşen ‘Car Je Veux’, ‘Sen Sevme Beni’ye dönüşen ‘Amour Perdu’, ‘İsmini Haykırıyorum’a dönüşen ‘Crier Ton Nom’…

Belçika’da yaşayan, Sicilya doğumlu Adamo, şarkılar arasında dilden dile koştu, zamanında Türkçe sözlerle söylediği şarkıları yine kırık bir Türkçe ile, ancak kelimelerin anlamını hissettirerek seslendirdi. Sahneye çıktığında bizleri “iyi akşamlar” diyerek selamladı, her performans sonrasında birkaç dilden teşekkür ederken içten bir ‘teşekkür ederim’i eklemeyi ihmal etmedi, hatta konserin en başında ülkemizde yaşanan acı depremden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi. Salvatore Adamo, şarkılarına ezberden eşlik eden sadık dinleyicilerinin de bulunduğu salona seslenirken hiçbir şarkısını atlamamaya özen gösterdi, tüm kalplere dokunmaya çalıştı. C’est Ma Vie, Inch’Allah, Quand Les Roses, Crier ton Nom, Car Je Veux, Amour Perdu, Tombe La Neige… 60’larda bestelediği ve söylediği şarkıların yanı sıra, yakın dönemde bestelediği parçaları da hikayeleriyle kısaca tanıtarak seslendirdi. Bir dönem Şili’de kaldıktan sonra, orada geçirdiği günlerden esinlenerek yeniden düzenlediği, Brezilya müziğinin geleneksel stili bossa nova ile çalınan ‘J’aime’ ise benim gecedeki favorim oldu. Geceden en mutlu ayrılanlar, şüphesiz Adamo’yu ilk çıkışını yaptığı yıllardan beri takip eden sadık dinleyicileriydi. İlk başarısını henüz 17 yaşındayken ‘Si j’osais’ adlı şarkısıyla elde etmiş bir sanatçının, Olympia sahnesinden dünyaya açılan yolculuğuna her nakaratta eşlik ettiler ve kendisiyle yıllar sonra İstanbul’da yeniden bir araya geldiler. İş Kuleleri Salonu’nda dinlediğimiz bu zaman yolculuğuna benzeyen konser, şarkı sözleri hangi dilden yazılırsa yazılsın, sahnedeki yıldız dinleyicisine hangi dilden hitap ederse etsin, müziğin aktardığı duyguların ortak bir dili olduğu ve bundan fazlasına ihtiyacımız olmadığını da hatırlatmasıyla sezondaki ve hafızamızdaki yerini aldı. 12 Nisan Çarşamba akşamı İş Kuleleri sahnesinde gerçekleşen Adamo konserini kaçıranlar ve yeniden dinlemek isteyenler, İş Sanat’ın YouTube kanalında izleyebilir.